40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
3.334,69%0,33
10.219,40%-0,06
02:00
Günümüz çalışma düzeni, insani yanını yitirip performans tabloları ve hedeflerle tanımlanır hâle geldi. Dışarıdan modern, ölçülebilir ve parlak görünen bu sistemin ardında ise giderek büyüyen bir yorgunluk, sessizlik ve özünden uzaklaşmış bir emek kültürü yatıyor. Çalışan, işinin anlamını sorgulamak yerine, sistemin ona biçtiği sayısal değere odaklanıyor. Liyakat geri plana itilirken, uyumluluk maskesi altındaki riyakârlık ödüllendiriliyor.
Herkes konuşur gibi yapıyor ama kimse gerçeği dile getirmiyor. Toplantılar, fikir üretmek yerine onay cümleleriyle dolup taşıyor. “Vizyon” sözcüğü sık sık içi doldurulmaksızın tekrarlanıyor ya da eylemde karşılığını bulmuyor.
Kalite rakamlarla ölçülürken, çalışanlar sayıların gölgesinde silikleşiyor. Oysa işyeri, para kazanmanın ötesinde; aidiyet ve anlam arayışının da mekânıdır. Fakat anlamın yerini rakamlar aldıkça, çalışan sistemin beklentilerine göre biçimleniyor: “Ne kadar görünürüm ne kadar uyumlu görünürüm?” soruları, “Ne kadar iyiyim?”in yerini alıyor.
Tasarruf, kurumların dilinde son yılların en popüler sözcüklerinden bir oldu; ancak bu kavram, mali bir tedbir olmaktan çıkıp bir yönetim ideolojisine dönüştü. Çalışan sayısının azaltılması, servislerin kaldırılması ve düşük ücret politikalarının benimsenmesi verimliliği artırmak adına meşrulaştırıldı.

İşini kaybetmemek için konuşmayan, haksızlığı görse de susan çalışan, niteliksizliğin ilk halkasını oluşturuyor. Sistem önce insanı sessizleştiriyor; sonra o sessizlikte kök salıyor. Suskunluk, korkunun yanı sıra alışkanlıktan da besleniyor. Çalışan, sürekli denetlendiği bir ortamda kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğreniyor ve dış baskı zamanla içselleşmiş bir otosansüre dönüşüyor. Kimse açıkça talimat vermese de herkes “nasıl davranması gerektiğini” biliyor.
Gözetleme teknolojik olduğu kadar psikolojiktir de. Çalışan, her zaman üzerinde bir bakış olduğunu hisseder. E-postalarda kelimelerini seçer, toplantılarda mimiklerini kontrol eder. Sisteme eleştirel katkı sağlama olasılığı ortadan kalkar.
Çürüme yukarıdan başlıyor. Zayıf patronlar niteliksiz yöneticiler üretiyor; niteliksiz yöneticiler de aynı çürümeyi çalışanlarına aktarıyor. Artık ölçüt, iyi iş üretmekten çok sistemi rahatsız etmemek oluyor. Böylece kurumlar, içi boş raporlarla, birbirini tebrik eden sunumlarla ve anlamı olmayan ödüllerle dolup taşıyor. Üretim azalırken, üretim yapılıyormuş gibi gösterme becerisi artıyor.
Yönetici, güçle birlikte sorumluluğu da yüklenen kişi olmalı. Bugün ise tam tersi: yetki büyüdükçe sorumluluk silikleşiyor. Yöneticiler çoğu zaman baskı zincirinin bir halkası gibi davranıyor. Yukarıdan gelen talimatları sorgulamadan uygulamak, sistem içinde kalmanın en güvenli yolu sayılıyor.
Niteliksiz yöneticiler karar vermek yerine onay almayı, yön göstermek yerine sorumluluktan kaçmayı öğreniyorlar. Birçoğu, koltuğunu korumak uğruna kurumun itibarını da feda ediyor. Yönetim, liyakatten uzaklaşıp statüyle süslenmiş bir gösteriye dönüşüyor.
Alt kademelerde ise iyi çalışan soru sormayan kişi olarak görülüyor. Eleştiri tehdit, sorgulama risk sayılıyor. Böyle ortamlarda örtülü ilişkiler sessizce kök salıyor; zamanla belli gruplar arasında görünmez bir dayanışma ağı kuruluyor ve legal olmayan paralel yapılar oluşuyor. Grubun çıkarlarına hizmet etmeyeceği düşünülen bir kişi belli bir statüye aday gösterildiğinde, iftiralar sessiz bir dalga halinde yükseliyor; gölgede kurulan ittifaklar devreye giriyor, kariyer yolları planlı ve sistematik biçimde sabote ediliyor. Kimin hangi masada oturacağına, hangi görevi üstleneceğine hep bu yapılar karar veriyor. Sadece grup aidiyetine dayanan terfiler, kulislerle belirleniyor. Bireysellikten genele yayılan nitelik kaybı hem kurumları hem de büyük ölçekte ülkeyi zayıflatıyor.
Tarihten gelen bir söz bugün hâlâ zihnimizde yankılanıyor:
“Devlet-i Âli Osmaniyye’de terfi-i temayun ilim irfan ile olmaz; ya olacak kuvvetli iltimas, ya olacak mâdenî haz, ya da olacak ten ile temas.”
Liyakat yerine iltiması, emek yerine itaati, yetenek yerine kişisel ilişkileri seçen her yapı, kendi çöküşünü içinden büyütür.
Görünmeyen ağlar uzun vadede güveni ve kurum aidiyetini aşındırıyor. Başkasının emeğiyle parlayanlar, sessizce geri çekilenlerin sırtında yükseliyor. Herkes birbirini alkışlıyor ama kimse kimseye inanmıyor. Bizden olanlar ve bizden olmayanlar ayrımı, sessiz bir yönetim aracına dönüşüyor.

Zamanla etik ihlallerin verdiği bir bezginlik baş gösterir. İşyerinde adalet duygusu zayıfladığında, motivasyon da zayıflıyor. Küçük haksızlıklar büyüyerek kurumsal norm hâline geliyor. Görünmez oyunların ödüllendirildiği, sessiz ittifakların meşrulaştığı, dürüstlüğün ise saflık sayıldığı bir ortamda yozlaşma sessizce kök salıyor. Böyle yerlerde çalışmak, bireyi yorgunluğun ötesinde yabancılaştırıyor. Hem kendisine, hem insanlığa…
Bugünün çalışma yaşamı, maaş bordrolarının ötesine geçip insanların ruh hâlinde iz bırakıyor. Kimsenin, kimliğini ya da kişiliğini hırpalamadan, görünmez oyunlara ve sessiz ittifaklara sığınmadan çalışmanın mümkün olduğu bir düzen kurmak zorundayız.
Çünkü gerçek üretim, rakamların ötesinde insanda anlam bulur. Niteliksizleşme bir sonuç değil; değer kaybının başka bir adıdır. Ve insanın anlam arayışı susturuldukça, hiçbir verimlilik tablosu gerçeği örtemez.
İş hayatını iyi niyetli insanlar için barınılmaz hale getiren çeteler, güçlerini en fazla güçlü olduklarına inanılmasından almaktadırlar. Değişim, suskunluğa gömülmüş tek bir bireyin sesiyle bile başlayabilir. O ses, kısa sürede kendisine katılan diğer seslerle birlikte hem anlama hem de güce kavuşur. Bu güzel ülkenin daha da güzelleşmesi için bu seslere çok ihtiyacımız var.
PROF. DR. SEHER CESUR KILIÇASLAN

Halk masallarının günümüzdeki izleri
Balıkesir Sındırgı’da 6.1 şiddetinde deprem
Haberdili.com’un yeni yazarı: Avukat Ceren Avşar kimdir?
PKK, Türkiye’den tamamen çekildiğini duyurdu
Türk Telekom’dan 5G Devrimi: Türkiye’de İlk Hologramlı Basın Toplantısı Gerçekleşti!
İstanbul’daki 58 yıllık Tarihi Şahin Lokantası resmen iflas etti
İstanbul’da görülen böcek, dünyayı etkiliyor
Trump: İspanya, belki de NATO’dan atılmalı
İsrail kabinesi, Gazze’de ateşkes anlaşmasını onayladı
Altında gülleleme, 4 bin dolar sınırından geri çekildi
Ayşe Barım hakkında yeniden tutuklama kararı
İstanbul’da hissedilen deprem
Sumud Filosu’na İsrail müdahalesi: 37 Türk aktivist alıkonuldu, Filo yoluna devam ediyor
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular UYAP üzerinden alınmaya başlandı
MHP Genel Başkanı Bahçeli’den CHP’ye tepki
Erdoğan BM’de Dünyaya Seslendi: “Gazze’de soykırım gözlerimizin önünde devam ediyor”
Erdoğan, BM’de Gazze toplantısına katıldı
Karadeniz’e uyarı
İngiltere, Kanada ve Avustralya Filistin’i devlet olarak tanıdı
Kent Uzlaşısı Davası’nda 10 sanıktan 9’unun tutukluluğu devam etti
Yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş oldu
PKK, Türkiye’den tamamen çekildiğini duyurdu
MHP Genel Başkanı Bahçeli’den CHP’ye tepki
Erdoğan BM’de Dünyaya Seslendi: “Gazze’de soykırım gözlerimizin önünde devam ediyor”
Erdoğan, BM’de Gazze toplantısına katıldı
Kent Uzlaşısı Davası’nda 10 sanıktan 9’unun tutukluluğu devam etti
Anahtar Parti: “CHP’ye yönelik kayyım davasını hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde takip ediyoruz”
Aile ve Gençlik Fonu’ndan evlenecek çiftlere 250 bin TL’ye kadar kredi desteği
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda gerginlik: Gürsel Tekin, polis eşliğinde binaya girdi
Erdoğan: “ABD’nin vize kararı BM’nin varlık amacına aykırı, en çok İsrail’i sevindirir”
Suriye Cumhurbaşkanlığı Süveyda’da ateşkes ilan etti ancak çatışmalar sürüyor
Memleket Partisi kapatılıyor
İmamoğlu’na Akın Gürlek davasında 1 yıl 8 ay hapis kararı
Bakan Yusuf Tekin LGS’de şaibe iddialarına; Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyoruz
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e tahliye kararı: Cezaevinden çıkamayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu birlikte yürümeye karar verdik”
PKK 47 yıl sonra silahları bırakıyor
Leman Dergisi’nin firari yazı işleri müdürü Aslan Özdemir İstanbul Havalimanı’nda yakalandı
TBMM Genel Krulu’nda AK Parti’li Vekilden kahkaha sesleri
Şile Belediye Başkanına gözaltı
Mahmut Arıkan kürsüye gelin ve damatla çıktı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.