DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
Ankara HAFİF YAĞMUR 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Halk masallarının günümüzdeki izleri

Halk Masallarının Günümüzdeki İzleri: Masallar, insanlık tarihinin en eski anlatı biçimlerinden biridir. Ateş başında sözlü olarak başlayan bu hikâyeler, yüzyıllar boyunca dilden dile aktarıldı; kimi zaman değişti, kimi zaman kısaldı ya da dallanıp budaklandı. Ancak temel özelliğini –insana kendini anlatma, toplumuna ayna tutma işlevini– hiç kaybetmedi. Bugün ise halk masalları, sadece eski bir sözlü miras değil; çağdaş edebiyatın, sinemanın, tiyatronun, hatta dijital kültürün temel taşlarından biri hâline gelmiştir

Halk Masallarının Günümüzdeki İzleri: Masallar, insanlık tarihinin en eski anlatı biçimlerinden biridir. Ateş başında sözlü olarak başlayan bu hikâyeler, yüzyıllar boyunca dilden dile aktarıldı; kimi zaman değişti, kimi zaman kısaldı ya da dallanıp budaklandı. Ancak temel özelliğini –insana kendini anlatma, toplumuna ayna tutma işlevini– hiç kaybetmedi. Bugün ise halk masalları, sadece eski bir sözlü miras değil; çağdaş edebiyatın, sinemanın, tiyatronun, hatta dijital kültürün temel taşlarından biri hâline gelmiştir.

Masalın Kökeni: Anlatının Hafızası

Türk kültüründe masalların kökeni, Dede Korkut hikâyelerine kadar uzanır. Oğuz boylarının destansı anlatıları, hem masal hem destan hem de tarihî hafıza işlevi görmüştür. Anadolu’da ise her bölge, kendine özgü motiflerle bezenmiş masallar üretmiştir: Karadeniz’in hınzır kurnazları, Doğu Anadolu’nun kahramanları, İç Anadolu’nun esprili köylü tipleri… Bu masallar, yalnızca eğlendirme amacı taşımamış; nesilden nesile ahlak, gelenek ve kimlik bilincini de aktarmıştır.Masalın en güçlü özelliği, zaman ve mekân sınırlarını aşmasıdır. Bir Anadolu köyünde anlatılan masalla, Orta Asya’da anlatılan bir başka masalın birbirine benzemesi tesadüf değildir. Masalın özü, evrensel insan duygularını taşır: adalet arayışı, iyiliğin kötülüğe üstün gelmesi, umudun daima diri kalması.

Modern Edebiyatta Masalın Yankısı

Cumhuriyet dönemi edebiyatında masal unsurlarını görebileceğimiz pek çok eser vardır. Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf” romanında halk anlatılarından gelen bir motif olan “garip kahraman” tipini görürüz. Nazım Hikmet’in şiirlerinde masal diliyle birleşen bir toplumsal gerçeklik vardır.Özellikle 1970’lerden sonra büyülü gerçekçilik akımının dünyada yükselmesi, Türk edebiyatında da masalsı öğelerin yeniden değer kazanmasına yol açtı. Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanı, köy hayatıyla masalı birleştiren güçlü bir örnektir. Orada görülen “olağanüstü” ile “gündelik” arasındaki sınır, tam da halk masallarının dünyasına aittir.Bugünse genç yazarların öykülerinde ve çocuk edebiyatında masalsı unsurlar, gelenekle bağı korumanın bir yolu olarak yeniden öne çıkıyor. Çocuk kitaplarında peri masallarıyla Anadolu’nun “Keloğlan” hikâyelerinin birleştiğine şahit oluyoruz.

Sinema ve Televizyonda Masalın İzleri

Türk sinemasının Yeşilçam döneminde masal öğeleri sıkça kullanılmıştır. Özellikle 1970’li yıllarda çekilen fantastik filmler, halk masallarındaki kahraman tiplerinden beslenmiştir. “Keloğlan” filmleri, bunun en bilinen örneğidir. Masalın saf, kurnaz ve adaletli kahramanı, beyazperdeye uyarlanarak toplumun hafızasında yeniden canlanmıştır.Günümüzdeyse televizyon dizilerinde ve animasyonlarda masal kahramanları modernize edilerek yer almaktadır. Çocuklara yönelik çizgi filmlerde “Nasreddin Hoca” veya “Keloğlan” figürlerinin yeniden işlenmesi, masal kültürünün dijital çağa uyum sağlamasının bir yoludur.Sinemada ise masalsı öğeler, yalnızca çocuklara değil yetişkinlere de hitap eden bir anlatı formu olarak kullanılmaktadır. Nuri Bilge Ceylan’ın bazı filmlerinde görülen düşsel atmosfer, masalın doğrudan değil ama dolaylı bir iz düşümüdür. Zeki Demirkubuz’un karakterlerinde de kader, yazgı ve kahramanın içsel yolculuğu gibi masallara özgü öğeler bulunur.

Dijital Kültürde Masal

Bugün masal, yalnızca sözlü ya da yazılı kültürde değil; sosyal medyada, bilgisayar oyunlarında ve interaktif platformlarda da yaşamaktadır. “Storytelling” kavramı, aslında masalın modern adıdır. İnsanlar hâlâ hikâye dinlemek ve anlatmak ihtiyacındadır. Dijital çağda bu hikâyeler, görselleştirilmiş, hızlandırılmış ve global bir dile dönüşmüş durumda.Çocuklara yönelik mobil uygulamalarda Anadolu masallarının animasyonlu hâllerini görebiliyoruz. Hatta yapay zekâ destekli platformlarda masallar kişiselleştiriliyor; çocuğun ismi, karakterlerden birine eklenerek yeni bir hikâye yaratılıyor. Bu durum, masalın özünü kaybettirmeden, ona yeni bir nefes katıyor.

Masalın Toplumsal İşlevi: Dayanışma ve Kimlik

Halk masallarının günümüzdeki en önemli izlerinden biri, toplumsal dayanışma bilincini canlı tutmasıdır. Masallar, bireyi yalnızca kendi hayatına değil, toplumun bütününe bağlar. Keloğlan’ın kurnazlığı, sadece kendi çıkarı için değil; çoğunlukla köy halkının refahı içindir. Cadılar, devler ve zalimler karşısında verilen mücadele, aslında adalet arayışının simgesidir.Günümüzde toplumsal hafızamızda masallar, “kim olduğumuzu hatırlatan işaretler” gibidir. Bir yabancı ülkede yaşayan bir Türk çocuğuna “Keloğlan” masalı anlatıldığında, yalnızca bir hikâye değil, bir kök de aktarılmış olur. Dil, kültür ve değerler bu yolla diri kalır.

Eleştiriler ve Masalın Yeniden Okunması

Elbette masalların içinde günümüz değerleriyle uyuşmayan öğeler de vardır. Cinsiyet rolleri, otorite anlayışı ya da bazı semboller, modern gözle bakıldığında sorunlu bulunabilir. Ancak bu, masalları tümden reddetmek için değil, onları yeniden yorumlamak için bir fırsattır.Bugün pek çok yazar ve eğitimci, masalları çağdaş bir gözle yeniden yazıyor. Kadın kahramanların daha aktif olduğu, kötülüğün yalnızca tek bir tipe yüklenmediği masal versiyonları ortaya çıkıyor. Bu da masalın yaşayan, dönüşen bir kültür ürünü olduğunu gösteriyor.

Masalın Bitmeyen Yolculuğu

Halk masalları, geçmişin tozlu sayfalarında kalmış eski hikâyeler değildir. Onlar, her dönemin insanına seslenen, yeni biçimler alan ama özünü kaybetmeyen anlatılardır. Bugün romanlarda, filmlerde, tiyatro sahnelerinde, hatta dijital platformlarda karşımıza çıkan masalsı öğeler, bu mirasın hâlâ güçlü olduğunu kanıtlıyor.Masal, bir yandan evrensel bir dil konuşur; öte yandan her toplumun kendi kimliğini yansıtır. Bu nedenle halk masalları, hem küresel hem yerel kültürümüzün en güçlü bağlarından biridir.Ve belki de masalların en büyülü tarafı şudur: Onlar bitmez. Anlatıcı değişir, dinleyici değişir, hatta zaman değişir ama masal, insana dair en eski ve en sahici şey olarak yaşamaya devam eder

Ragsana Babayeva Azərbaycan

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Turnaların diyarından türkülerin diyarına