DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
Ankara HAFİF YAĞMUR 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

İtalya’dan çocukları korumaya yönelik yapay zeka yasası

“DİJİTAL EBEVEYNLİĞİN DEVLET SINIRLARI: İTALYAN YASASI ÇOCUKLARI NASIL KORUYOR?”

Geçtiğimiz ay, 17 Eylül’de İtalya Senatosu’ndan çıkan ve Yapay Zekâ (YZ) kullanımına dair kapsamlı bir çerçeve çizen yasa, Avrupa’nın dijital geleceğine dair atılmış en cesur adımlardan biri oldu. Ancak bu kapsamlı düzenlemenin içinde, toplumun en savunmasız kesimini, yani çocukları doğrudan hedef alan bir madde, yasanın mihenk taşı olarak öne çıkıyor. Roma, bu hamlesiyle, dijital çağda ebeveynliğin sınırlarını sadece ailelere bırakmayıp, devletin de bu sorumluluğa ortak olduğunu açıkça ilan ediyor. İtalya’nın YZ Yasası’nın en kilit ve tartışmasız gerekliliklerinden biri, 14 yaş altındaki çocukların yapay zekâ sistemlerine erişimi için ebeveyn izni şartı getirmesidir. Bu izin şartı teknik bir kuraldan ziyade derin bir etik ve toplumsal endişenin yansıması olarak da görülüyor.

Günümüzde yapay zekâ araçları, eğitici oyunlardan sosyal medya algoritmalarına kadar çocukların günlük yaşamının merkezine yerleşmiş durumda. Ancak bu algoritmik etkileşimler, çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini bilinmeyen şekillerde etkileme potansiyeli taşıyor. Yapay zekâ sistemlerinin sunduğu kusursuz kişiselleştirme, onları aşırı bağımlılığa itebiliyor, manipülatif içeriklere maruz bırakabiliyor veya algoritmik önyargılarla erken yaşta tanıştırabiliyor.

İtalya’nın bu adımı, tam da bu noktada, dijital ebeveynliğin sınırlarının yeniden çizilmesi anlamına geliyor. Devlet, ebeveynlere “Çocuğunuzun YZ ile ilişkisini siz denetleyeceksiniz” diyerek, onlara aktif bir rol yüklüyor ve teknoloji şirketlerinin bu hassas yaş grubuna doğrudan, filtresiz erişimini engelliyor. Böylece YZ sistemlerini çocukların gelişimine uygun, şeffaf ve güvenli hale getirme yükümlülüğünü de firmalara yüklüyor. 14 yaş sınırının getirilmesi, YZ’nin “oyun” olmaktan çıkıp, bireyin kimliğini, fikri süreçlerini ve mahremiyetini ciddi şekilde etkilemeye başladığı, aynı zamanda kırılma noktasına işaret eden,  ergenlik öncesi dönemi koruma altına almayı hedefliyor.

Elbette, yasa sadece çocukları korumakla kalmıyor. Deepfake’ler için hapis cezaları, sağlık ve adalet gibi sektörlerde insan gözetimi zorunluluğu ve fikri mülkiyetin korunmasına yönelik hükümler, yasanın ne kadar bütünsel bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor. Ancak çocuklara yönelik madde, yasanın en insani, en evrensel kaygısını temsil ediyor.

İtalya’nın bu öncü kararı, diğer Avrupa ülkelerine ve dünyaya önemli bir mesaj iletiyor: Yapay zekâ devriminde teknolojik ilerleme ne kadar hızlı olursa olsun, neslimizin güvenliği ve sağlıklı gelişimi her zaman öncelikli olmalıdır.

Dijital çağın getirdiği zorluklar karşısında, hükümetlerin artık sadece altyapı ve inovasyonu değil, aynı zamanda etik sorumluluğu ve toplumsal korumayı da mevzuatlarının merkezine koyması gerekiyor. Roma, bu yasayla, YZ’nin sadece ekonomik bir araç olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir varlık olduğunu ve en masum üyelerinin korunmasını hak ettiğini kanıtlamıştır. Bu, teknolojiyi insan odaklı kılma yolunda atılmış dev bir adımdır.

GAZETECİ – YAZAR – AKADEMİSYEN ZUHAL SÖNMEZER

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Müzik ve direnç: Türkülerde, marşlarda ve halk müziğinde kültürel dayanışma

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.