DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
Ankara HAFİF YAĞMUR 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Turnaların diyarından türkülerin diyarına

” Sevdim insanlardan çok türkülerini, insansız yaşayabildim. Türküsüz hiçbir zaman” der Nazım Hikmet.

Türküler hasrettir, umuttur, dostluktur, haykırıştır. Bazen uzun yol da gidilen kıvrımlı yolların dostu, bazen gece yarısı akla gelen ilk arkadaştır. Belki derdi olanların dermanıdır. Ya da çare arayana çare. İmkansız aşktan, vefasızlığa, ayrılığa ve inanca kadar birçok konuyu bünyesinde barındırır. Toprağa yağmur nasıl düşer ise türküler de öyle düşer gönlün tellerine. Özlemdir türküler. Yemyeşil dağlardan, denizlere…

Türkünün genel tanımına baktığımız da Türk’e has, Türk’e göre anlamına gelen Türki kelimesinden türetilmiştir. Bizi, değerlerimizi ve özümüzü anlatan şiirlerdir türküler. Hem yerli ve milli hafızamız hem de sevgiliye ya da anneye, vatana duyulan hasret gibi kavramları içinde barındırır. Bazen ayrılıkların, bazen kavuşmaların, gözyaşının veya mutluluğun anlatılmasıdır. Türküler bir bakıma şiirin, nağmeye tasvir edilmiş halidir. Halk müziği denildiğinde akla Nida Tüfekçi, Muzaffer Sarısözen ve Musa Eroğlu gibi üstatlar gelir.

  HER TÜRKÜNÜN BİR HİKAYESİ VARDIR

Musa Eroğlu hiç şüphesiz halk müziğimizin en önemli temsilcilerinden biridir. Turnaların Göçü, Nalın Dilber ve Mihriban türküleri çok sevilir. Türküler bölgeden bölgeye değişiklik de gösterir. Her türkünün bir hikayesi vardır. Sivas yöresine ait ”Hacel Obası” türküsünün hikayesi çok hüzünlüdür.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Sivas Şarkışla’da Mustafa ile Ayşe isimli iki genç birbirlerine sevdalanmışlardır. Tamda o sıralarda Şarkışla’nın köylerinden, gariban bir ailenin oğlu Nevzat isimli bir genç vardır. Nevzat askeri okulu kazanmış başarılı bir delikanlıdır. Askeri okuldan kendisine verilen potinleri giyerek Şarkışla’dan geçmiştir. Mustafa’nın sevdiği Ayşe de bir gün arkadaşları ile  otururken Nevzat’ın ayağındaki potinleri göstererek , kim olduğunu sormuştur. Ayşe’nin Nevzat’ı sorması kız arkadaşlarında bir soru işareti yaratmış ve Ayşe’nin gönlünün Nevzat’a kaydığını sanmışlardır. Bu dedikodu bir şekilde Mustafa’nın kulağına gitmiştir. Bunun üzerine genç aşık Mustafa, çok sevdiği Ayşe’nin kendisinden vazgeçtiğini duyunca kahrolmuştur. Mustafa, bu derin üzüntünün ardından ”Hacel Obası ”türküsünü yazmıştır.

”Hacel obasını engin mi sandın

Her olur olmazı dengin mi sandın

Ayağında potini var zengin mi sandın

Ay da geçti göremedim yar seni”

ÇANAKKALE DEĞİL KASTAMONU YÖRESİNDEN

Çanakkale türküsü aslında bilinenin aksine Kastamonu türküsüdür. Fakat Çanakkale Türküsü sadece Kastamonu’nun, Çanakkale’nin değil doğudan batıya, kuzeyden güneye bu coğrafyanın türküsüdür. Herkesin dilindedir. Çanakkale Türküsü  Anadolu insanının, Anadolu coğrafyasının bir bakıma  kaderinin türküsüdür. Cepheden cepheye sürülen gencecik insanlarımızın, Mehmetçik’lerimizin türküsüdür.

Daha sonra yurduna geri gelemeyenlerin, evine, barkına geri dönemeyenlerin annesine, babasına, yarenine kavuşamayanların hikayelerini anımsayın. Onları sonsuza kadar bekleyen annelerini, babalarını, çocuklarını, sevgililerini, eşlerini hatırlayın. Sonra da bu türküyü dinlerken elinize bir mendil alın. İster hüngür hüngür ağlayın, ister usul usul ağlayın ve sonra dualarla teşekkür edin onlara. Sonra da sarılın toprağınıza, sarılın vatanınıza…

Çanakkale kahramanlarına, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

ERZURUM ÇARŞI PAZAR

Erzurum yöresi denildiğin de akla ilk gelen türküsü ”Sarı Gelin” türküsüdür. Herkesin severek dinlediği türkünün hikayesi de çok hüzünlüdür. Kıpçak Beyi, Çoruh nehrinin kıyısında yaşayan soylu bir ailenin reisidir. Erzurumlu bir genç Kıpçak beyinin, altın sarısı saçlı kızına aşık olur. Hem gencim ailesi hemde Kıpçak beyi bu aşka engel olurlar. Ancak Erzurumlu genç sevdasından vazgeçmez. Genç sevdiği kıza bir mektup yazar ve onu kaçırmak istediğini söyler. Kız ve genç anlaşır ardından kaçarlar. Kıpçak Beyinin adamları kız ve gencin peşine düşerler. Erzurum’da genç kız ve Erzurumlu genç, Kıpçak beyinin adamları tarafından yakalanır ve genç Kıpçak Beyinin adamları tarafından öldürülür.

”Erzurum çarşı pazar

Leylim aman aman leylim aman aman

Leylim aman aman Sarı Gelin

 

İçinde bir kız gezer

Hop ninen ölsün Sarı Gelin aman suna yarim

Elinde divit kalem

Leylim aman aman leylim aman aman…”

MELTEM DEMİRKIRAN / İSTANBUL

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Taşar mı Karadeniz

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.